Samstag, 21. August 2010

Kimsin sen?


Ey kimse yok!..
ey bir mavinin unutulmasından
Arta kalan!..
Ey sen var mısın?
Ey olma!..
Ah, yağmur başlayacak
Gece olsa da sussam…
Ben koşarım aşağlara koşarım
Yıkanacak boğulacak su bulsam…

Turgut Uyar

Donnerstag, 19. August 2010

Kum saatimin darbesi...

Iş arkadaşım bana bir kum saati hediye etti.
Küçücük birşey, bildiğimiz kum saati. Üstü geniş, beli ince, azcık olsun süsü bile yok.
Süresi 15 saniye.
Öyle parmaklarımın arasında tutarken, kum tanelerinin gerçek olup olmadığını merak ettim.
Incelemek isterken, saati çevirdim…
Sanki camdandı kum taneleri. 
Teker tekerdiler ama üst genişten doğru birlikte, sanki belli bir sıraya göre, ince belden su gibi akıp, geçiyorlardı alt taraftaki geniş yere.

Izlemesi çok hoşuma gittiği icin tekrar çevirdim.
Sonra tekrar ve tekrar…
Kum taneleri her defasında aktıkları yere yok olmuştu- izleyen ister istemez, huzursuzlaşıyordu…


Gözümün önündeydi kum 
ama yok olup duruyordu sessizce.
Üzüldüm birden bire,
sırf saati evirip, çevirmek istediğimden, 
kumu incelemek istediğimden, onca saniye yok olmuş olamazdı.

Tekrar çevirdim,
bu sefer sadece bir tadımlık akıtıp kumu yokluğa, saati yan çevirdim.
Kum durdu.
Gülümsedim.
Aynı anda bana ders vermek istercesine, 
kum saatinden duvardaki saate doğru yol aldı gözlerim.
Avucumda durdurduğum 15 saniyeye sevinirken, 
yok olan aynı 15 saniye bu sefer duvardan gülümsüyordu bana…

***          ***          ***          ***          ***          ***
Gözümün önünden akman mı gerekiyordu 
anlamam için koştuğumuzu,
vardan yoğa giden kum tanecikleri olduğumuzu her birimizin?
Ne de olsa Rabbimizin üzerine yemin ettiği bir şeydin…
Sana boş izlenmek nasıl yakışsın…???

~birgecevaktiydi~

Dienstag, 10. August 2010

Dies hätte auch ein Integrations Blog sein können...

aber einige hören lieber Seifenblasen. 
Nicht das ich Seifenblasen nicht mag...
nur sind mir die Geschichten einfach zu schön!

"Hala en güzel hikayeleri dünyalar bir araya gelse anlamayacaklara mı anlatmaktasın?

Ve sen hala sağırlar ordusuna senfoniler mi çalmaktasın?"
~Nazan Bekiroglu~


Ayrıca arada bir kitaplar, şarkılar, filmler, vs. hakkında yazıyorsam, 'tavsiyede bulunmak' veya sizi 'aydınlatmak' için değil.. sanırım bunu yapan bir çok blog var, sayıları da gittikçe artmakta.. ama şöyle ki ben ne bir edebiyat eleştirmeniyim, ne de daha aydın biri :) sadece yazmak için yazıyorum, içimi dökmek için, kelimeleri sevdiğim için.. 
birilerine biraz olsun birşeyler katabiliyorsa ne güzel. 

Donnerstag, 5. August 2010

EyesWideShut

Photo by birgecevaktiydi
Mavi olduğuna yemin edebilirken herkes,
Gözlerimde inatlaşan yeşili görmeni isterim…
Bak, yine savurdum tüm gizli bakışların mavisini
yalnız sana sakladım yeşilimin derinliğini-
gördünmü...?

~birgecevaktiydi~