Samstag, 26. September 2015

Posta kutusundaki Mızıka


'Sevgili Dost!
Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?'

A. Ali Ural

Tuhaf bir şekilde insanın içini rahatlatabilen,huzur veren bir kitap. 
Yazarın cana yakın uslübuyla Mektup şeklinde yazılmış olan denemeler, içimde nerdeyse her defasında güçlü bir cevap mektubu yazma isteğini uyandırdı. 
O kadar samimi, düşündürücü ve 'bana yazılmış' gibiydi. 
Üstte ki yazı alıntı olarak en sık kullanılan yer olmasıyla birlikte, kitabın ne kadar can alıcı dizeler içerdiğini anlatıyor. 

Samstag, 12. September 2015

Mad world

Photo by alicjarodzik-d680vlc


Pencerenin önünde ruhumda olup bitenlere hayat 
bulacak kelime ararken, gecenin karanlığına bürünmüş 
yollara ilişti gözlerim.

„İnsan için önüne çıkan bütün yollar yürünebilir yollar ise; 
o insan artık kaybolmuştur“ diyordu İsmet Özel.

Büyük bir ihtimalle başarmamışmıydık bunu? 
Kaybolmamışmıydık, kaybolmak üzere değilmiydik? 
Son zamanlarda ve aslında her zamanlarda Dünya'da 
olup bitenler bunun ispatı değilmiydi? 
Bizim ispatımız.. yani insanlığımızın? 

Kendimizi belki hıç olmadığımız kadar özgür hissederken, 
aslında her zamankinden daha fazla oynatılmıyormuyduk kuklalar gibi? 
Gençlerimiz farklı olmak adına daha da aynılaşmıyorlarmıydı?

Bilmiyorum.
ama bugün bundan her zamankinden daha çok eminim.
Her zamankinden daha çok görüyorum, sabit kalmanın, 
doğru yolu kaybetmemenin ne kadar zor olduğunu.

Her zamankinden daha çok acıyor canım
ve her zamankinden daha çok anlıyorum ki
yol karanlık ve biz
"İhdinessırâtel müstâkim" edasıyla yaşamaya
öylesine muhtacız ki…