Senenin bilmem kaçıncı gribi tuttu beni. Actimel içmek
gerek! Hastalanmanın zamanı da hiç değildi- ama zaten hiç değil, tabii ki degil...
Şaşırmamak
lazım aslında! Uni- evimde kalorifer bozuk. Babam
telefonla talimat verdi, ben tamir ettim. Şimdi ikide bir tamir ediyorum. Günde
en az iki defa. Derdimi babamdan başkasına
açmayı düşünmüyorum çünki.
Baba can`dır. Başkaları Honk`dur- inan uğraşılmaz!
Son bir hafta kaldı burada geçireceğim, sonra başka mekan. Özlicem burasını… yeşilimi, pembemi,
kokusunu buranın, kapıyı açtığımda yüzüme gülümseyen yalnızlığı, aklına estiğinde
avazı çıktığı kadar bağıran sessizliği, buraya dair gerçekleştiremeyeceğimi bildiğim hayallerimi, bozuk da olsa
kaloriferi… anlıyacağın
hüzünlüyüm biraz - şaşıyorum küçücük algılara duyubildiğim sevgilere, açıkcası pek normal gelmiyor bu bana ama konumuz şimdi bu değil...
hüzünlüyüm biraz - şaşıyorum küçücük algılara duyubildiğim sevgilere, açıkcası pek normal gelmiyor bu bana ama konumuz şimdi bu değil...
Kar yağmış her yere. Bir tek buraya uğramadı. Usulca cama
vuran oluyo bazen geceleri- o zannediyorum. Sabah karşılaşacağım manzarayı
rüyalarıma nakş ederek bölündüğü yerden
uykuma devam ediyorum. Sabah yağmurun izlerini görünce biraz buruk başlıyorum
güne…
Bu arada evet, blogumla konuşuyorum... ne var?
kar hep özlemle beklediğimiz,
AntwortenLöschenhep nazlanan..
Öyle :) belki de tam bu yüzdendir bekleyis...
AntwortenLöschen:) çok zevkli bi şeydir blogla konuşmak
AntwortenLöschen