Montag, 21. Juni 2010

Güneşe dair...



Bugün küstüm tüm alışkanlıklara...

Ilk defa göz önüme yığıldı anlamı,

büklüm büklümdü...
yaktı yüreğimi, kırdı birazda.

Alışmak kalakalmaktı.
Ve güneş hala doğar, batardı...

Yabancılıktan kurtulmanın yoluydu alışmak,

Yer ve mekanlara alışırdı insan, belki bir kaç eşyaya,
ama en derin sevdiği insana...

Alışmak sonsuz güvenmekti,

düğümlenmekti ona, körü körüne...

Yakında yanında olmayacağını kavramış olsada,

gizli iplerle çekilmesiydi yanına...

Alışmak derinden hissedip, sımsıkı sarılmaktı o iplere,

kopamamaktı.

Alışmak kalakalmaktı
ve güneş hala doğar, batardı...

Alışmak birgün

kızmaktı güneşin umursamazlığına...

belki küsmekti hayata,

susmaktı,
güçsüz kalmaktı...

Sevdiklerin arasında yalnız kalmaktı onsuz,

alışkanlıklarına yabancılaşmaktı onsuz.

Kurtulmanın yolu yenilmekti hayata,
yenilip kavuşmaktı...

Güneş nasilsa hala doğar,
batardı...

-birgecevaktiydi-

2 Kommentare:

  1. Yüreğinize sağlık... İnsan sevmek için yaratılmış, sevmedikten sonra kalp atmış hiç bir mana ifade etmez. Demiş ya hani Can Yücel:

    "Çok sevmeyeceksin, çok seversen çok üzülürsün..."

    diye. Yanlış aslında. Çok seveceksin elbet, sevebildiğin kadar seveceksin, üzülen sen olsan da seveceksin. Sevip üzülmek değildir kötü olan, sevmeyip üzmektir aslında... Üzen değil üzülen ben olayım, ama üzmeyeyim kimseyi... En kötüsüdür üzmek, üzülmekten ziyade...

    AntwortenLöschen
  2. Yine çok güzel düşünceler!
    Teşekkür ederim...

    AntwortenLöschen